15 Mart 2009 Pazar

105. Blog Tabyası (Çin Prensesi) 3. Bölüm

İpeklerle döşenmiş bir zindan da iki güzel kadın,son derece seksi kıyafetlerle bağdaş kurmuş oturmaktadırlar
Daha kısa boylu olan elindeki fincanı çevirip durmaktadır
- Ay prensesim ! Size kısmet var vallahi !
- Kısmet ? Kim ola ki Saklanansan ?
- Valla büüle uzun boylu deseeeeeeem değil,bol saçlı deseeeeem değil. Çinli gibi deseeeeeeem hiç değil ! Ama kolunda da seçilmiş kişinin dövmesini taşıyor !
- Ne seçilmişi ? Benim kısmetim yerel seçimle mi belli olacak ?
- Yok ayol ! Yasemin çayında detay yok amaaaa .....Bir dakika prensesim
Saklanansan zindanın bir köşesine küçük adımlarla koşu tutturur
- Üfffff. Böyle küçük adımlarla da bu kıyafetin yırtmacı belli olmuyor ki ?
- Ay doğru diyorsun kıııız. Gelenek görenek tamam da,şöyle adam gibi salına salına yürüyüp bacak boyu göstermek varken çektiğimiz eziyete bak !
Saklanansan ufak bir sandığı açıp içinden pek şatafatlı bir kitap çıkarır
- O ne Saklanansan ?
- Bunu saklarsan içindekini okuyaman. Ehi ehi
- Ay bu espritüelliğin beni öldürecek ! Ne o ?
- Kutsal efsaneler kitabı
Odaya kısa bir sessizlik çöker. Kısadır,çünkü Çinde hiçbir şey uzun olmaz. Prenses hariç !
Kutsal kitabın ruhu iki kadını sarar. Saklanansan dikkatle kitabın sayfalarını açar
- Hımm. Nerde gördüydüüüüm !
- Ay şu lehçeni bir türlü düzeltemedin kuzum
- Ehi ehi. Du bakiiim. Hah işte. 31. sayfada
- Ouuuv. Kutsal sayfa. Ne yazıyor ?
Saklanansan kargacık burgacık çin yazısını sökmeye çalışır
- Efendiiim,diyor ki... Ne zaman ki Çinde büyük değişiklikler olacak,o zaman çok uzaklardan üç kahraman gelecek
- Üç mü ? Ayol üç kişiyle mi evlenicem ?
- Yok ayol ! Bu üçünden biriyledir elbet. Zaten kahramanlardan biri kadınmış,öyle diyor
- Kadın mı ?
Prenses Bitti meraklanır
- Güzel miymiş ? Benden daha mı güzel ?
- Valla kitap diyor ki “ o kahramanlardan dişi olan,dünyanın daha önce görmediği bir afet”
- Hadi yaaa
- O kadın ki,yürüdüğü zaman Çinde yollar çatlayacak. Depremler olacak. Yerle gök birbirine girecek. İnsanlar evlerinden dışarılara fırlayacak. Sırf onu görmek için erkekler karılarından boşanacak.
- Yok artık !
- Valla öyle yazıyor ! O konuştuğu zaman kuşlar susacak,kılıçlar şakırdamayacak. Uzun yırtmacının arasından görünen bacakları Çini sallayacak. Tüm döğüş sanatlarını ustaca gösterecek. Uzak doğu,yakın doğu,orta batı,bütün kavga stillerini kullanarak erkekleri dümdüz edecek !
- Ya Saklanansan,geç o kadını. Kıskandırma şimdi beni ! Diğer ikisi ?
- Kitap der kiiiii, ikinci kahraman şahin gözlü kartal bakışlı ama doğan görünümlü olacak !
- O ne ayol ?
- Bilmiyorum ! Bu kahraman eline aldığı paspas ve fırçayla pek acaip bir döğüş stili tutturacak. Karşısındakini temizler gibi dövecek.
- Seçilmiş kişi o mu olacak ?
- Bakayım ? Yok,bu seçilmemiş kişi. Bunun canı pek tatlı. Öyle dövmesi filan yok. Daha akça pakça. Karman çorman düşünen,komplike,afacan bir şey !
- Hay buda !
- Bakiiiim ! Hah ... Ve üçüncü kahraman
- Ayol benim ki !
- İşte bu çok enteresan. Klasik yakışıklı tipinde değil. Böyle pala bir bıyığı var. Gözleri Çinde rastlanmayacak bir renkte. Kolunda da seçilmiş kişiyi gösteren dövmesi var
- Ejderha dövmesi mi ?
- Altı ejderha,üstü at,tepesi boynuz
- O ne öyle ayol aşure dövmesi gibi ?
- Pek enteresan döğüşecek ! Daha çok pandik karatesi bilecek !
- Ne karatesi ?
- Valla altın bamya ödüllü olacak filan diyor ama efsanenin oraları çok anlaşılmıyor. Bir dilde bu kadar harf olunca ne yazdığı anlaşılmıyor ki !
- Ay sapık mı bu kahraman ?
- Ehhh prensesim. Biraz öyle. Ama kaderinizde sizi bu kahramanın kurtarması yazıyor Hatta sarhoş taklidi ile dayım gibi dans edecek
- Dayım ?
- Jan claude van dayım. Ehi ehi
- Ay hadi inşallah ! Zengin mi ki ?
- Valla bu kahramanlar genelde yolsuz olur prensesim. Ondan bundan aldıkları avantalarla geçinirler ama ...
- Yok yok beni kurtaracağına göre bana aşıktır. Bana aşık olduğuna göre de kesin paralıdır !
- Biraz bohem bir tip gibi anlatılıyor efsanelerde ama ! Böyle daha çok gitarını sırtına asıp şehir şehir dolaşan tiplere benziyor
- Ay neyse ne. Beni şu manyak zindandan kurtarsın da benim param ikimize de yeter nasıl olsa !
Odanın içini hüzünlü bir ses kaplar. İki genç ve güzel kadın birbirlerine bakarak suskunlaşırlar
- Onun sesi !
- Kimin Saklanansan ?
- Dedikoduyu duymadın mı prensesim ?
- Hangi dedikodu ?
- Deniz kıyısında avlanan balıkçıların ağına denizde yüzen genç bir kız yakalanmış. Kırmızı bir deniz giysisi olan,kolları kas yapmış , böyle çok güzel bir genç kız. Anlaşılmadık bir dilde konuşup duruyormuş
- Anlaşılmadık bir dilde mi ? Saklanansan ? Yoksa uzaklardan gelen kahramanlardan kadın olan o mu ?
- Zannetmem prensesim ! Efsanelerde anlatılan kahramanlar, üçü bir arada geliyor. Bu tek !
- Bu sesler ondan mı çıkıyor
Suskunluğun ortasına inanılmaz güzel bir ses yayılır
- Saklanansan ! Bu ses şey sesi gibi ! Şey ! Aaaaa ! Aynı yunus sesi gibi !
- Du bakiiiiiim ! Ay hakikaten ! Yunusların suda çıkardığı seslere benziyor. Ama sanki hüzünlü bir yunus sesi gibi !
- Ah yavrucaaaaak.
Kapı sert bir biçimde açılarak içeriye gardiyan girer.
- Ayyyy. Gardiyan ! Buda belanı versin. Hatta şu da belanı versin. O da belanı versin. Ehi ehi
- Pardon Saklanansan hanım.
- Pişt. Gardiyan efendi. Bu ağlayıp duran genç kıza ne yapıyorlar ?
- Kim ? Haaaaa,valla anladığım kadarıyla onun anılarını silip yaman bir dövüşçü olmasına uğraşıyorlar.
Yunus inlemesine benzer sesler bir anda büyük bir bağırtıyla kesilir
Odadaki herkes sıçrar
- Ay o neydi öyle ?
- Anlamadımki !
- Ay bunlar hiç iyiye işaret değil Saklanansan !
Gardiyan damağını kaldırarak prensese döner
- Prensesim. Size bir haber vermeye geldiydim. Ay sonunda bir dövüş turnuvası yapılacak
- Bana ne ?
- Ama ölümüne dövüşler olacak
- Sana ne ?
- Öyle demeyin. Kazanan yarışmacı sizinle evlenecek !
- Neeeeeee !
Odanın ortasına bomba düşmüş gibi olur.
- Ayol ama bana kahraman gelecek ?
- Valla ben bilmem. Komunist partiden emir geldi
- Saklanansan,daha basit bir efsane yok mu ? Şöyle zindanda karşılaştığı ile evlenecek felan gibi !
- Valla elimizdeki bu prensesim !
- Ay,hem kahraman olacak,hem yakışıklı olacak,hem tuhaf dövmesi olacak,hem garip renkte gözleri olacak,hem de turnuvayı kazanacak ! Böyle adam Çinde var mı ?

************************************

Epey bir uzakta
Tibet
Sanye tapınağı


Buz gibi havada üzerimdeki rahip elbisesiyle donmak üzereyim
Kelimeler ağzımdan titreye titreye çıkıyor
- Hay beni Çine gönderenin deee,gelenin deee ! Devlet iyice şaşırttı haaaaa !

Devamı sonra

10 yorum:

bitti dedi ki...

hem kahraman
hem yakışıklı
hem dövmeli
hem hem hem
hepsi benim :D

geçkalmadımki dedi ki...

ay acaba tahmin ettiğim kişi mi O dövmeli kahraman adayı, çok merak ediyorum :))

Adsız dedi ki...

bu da, o da, şu da :)))koptuğum yer...
öyle bir adam varr!
saklanansan kutsal kitabı çok güzel deşifre etmiş :)
bekliyoruz
dolfin anılarından kurtulur mu
ataletin bacakları gün ışığı görür mü
bitti?

ama bitmediii
çok güsel gidiyor

Adsız dedi ki...

oh oh ne güzel iki kadından sonra üçüncü kadın, sesiylede olsa girebildi bölüme :)

ay çok sabırsızlanıyorum ben yaaa

imza

gizli bir hayranın :P

Adsız dedi ki...

=D...
atalet

alpernatif dedi ki...

bittiiii
ahah
senin senin,hepsi senin :)))

geçkalmadımki
aaaaa !
tahmin ettiniz mi ?
ama süprizdi :))

adsız 1
(mecburen adsızları numaralandıracağız :D)
teşekkür ederim efenim
bekleyiniz

adsız 2
heh
3. kadının sesi bile yeter zaten :))

ataletim
:)))))))))

Ada dedi ki...

Üçünü biriktirip okumak daha iyi oldu, sabah sabah haftaya gülerek başladım :))) Saklanansan'ın efsaneler kitabını yorumlayışı
süperdi :)) diğer bölümler de tabi..Devamını bekliyorum merakla..

.. dedi ki...

hahaha 8))))
çok yaşa 8))))

Adsız dedi ki...

bide yazıya koyduğun şarkıya bayıldım. çocukluğumda seyrettiğim japon çizgi filmlerini hatırlattı bana :)

sen çok yaşa emi!

gizli hayran

carpediem dedi ki...

müzik eşliğinde okumak
daha da güzel...
:)))