İpeklerle döşenmiş bir zindan da iki güzel kadın,son derece seksi kıyafetlerle bağdaş kurmuş oturmaktadırlar
Daha kısa boylu olan elindeki fincanı çevirip durmaktadır
- Ay prensesim ! Size kısmet var vallahi !
- Kısmet ? Kim ola ki Saklanansan ?
- Valla büüle uzun boylu deseeeeeeem değil,bol saçlı deseeeeem değil. Çinli gibi deseeeeeeem hiç değil ! Ama kolunda da seçilmiş kişinin dövmesini taşıyor !
- Ne seçilmişi ? Benim kısmetim yerel seçimle mi belli olacak ?
- Yok ayol ! Yasemin çayında detay yok amaaaa .....Bir dakika prensesim
Saklanansan zindanın bir köşesine küçük adımlarla koşu tutturur
- Üfffff. Böyle küçük adımlarla da bu kıyafetin yırtmacı belli olmuyor ki ?
- Ay doğru diyorsun kıııız. Gelenek görenek tamam da,şöyle adam gibi salına salına yürüyüp bacak boyu göstermek varken çektiğimiz eziyete bak !
Saklanansan ufak bir sandığı açıp içinden pek şatafatlı bir kitap çıkarır
- O ne Saklanansan ?
- Bunu saklarsan içindekini okuyaman. Ehi ehi
- Ay bu espritüelliğin beni öldürecek ! Ne o ?
- Kutsal efsaneler kitabı
Odaya kısa bir sessizlik çöker. Kısadır,çünkü Çinde hiçbir şey uzun olmaz. Prenses hariç !
Kutsal kitabın ruhu iki kadını sarar. Saklanansan dikkatle kitabın sayfalarını açar
- Hımm. Nerde gördüydüüüüm !
- Ay şu lehçeni bir türlü düzeltemedin kuzum
- Ehi ehi. Du bakiiim. Hah işte. 31. sayfada
- Ouuuv. Kutsal sayfa. Ne yazıyor ?
Saklanansan kargacık burgacık çin yazısını sökmeye çalışır
- Efendiiim,diyor ki... Ne zaman ki Çinde büyük değişiklikler olacak,o zaman çok uzaklardan üç kahraman gelecek
- Üç mü ? Ayol üç kişiyle mi evlenicem ?
- Yok ayol ! Bu üçünden biriyledir elbet. Zaten kahramanlardan biri kadınmış,öyle diyor
- Kadın mı ?
Prenses Bitti meraklanır
- Güzel miymiş ? Benden daha mı güzel ?
- Valla kitap diyor ki “ o kahramanlardan dişi olan,dünyanın daha önce görmediği bir afet”
- Hadi yaaa
- O kadın ki,yürüdüğü zaman Çinde yollar çatlayacak. Depremler olacak. Yerle gök birbirine girecek. İnsanlar evlerinden dışarılara fırlayacak. Sırf onu görmek için erkekler karılarından boşanacak.
- Yok artık !
- Valla öyle yazıyor ! O konuştuğu zaman kuşlar susacak,kılıçlar şakırdamayacak. Uzun yırtmacının arasından görünen bacakları Çini sallayacak. Tüm döğüş sanatlarını ustaca gösterecek. Uzak doğu,yakın doğu,orta batı,bütün kavga stillerini kullanarak erkekleri dümdüz edecek !
- Ya Saklanansan,geç o kadını. Kıskandırma şimdi beni ! Diğer ikisi ?
- Kitap der kiiiii, ikinci kahraman şahin gözlü kartal bakışlı ama doğan görünümlü olacak !
- O ne ayol ?
- Bilmiyorum ! Bu kahraman eline aldığı paspas ve fırçayla pek acaip bir döğüş stili tutturacak. Karşısındakini temizler gibi dövecek.
- Seçilmiş kişi o mu olacak ?
- Bakayım ? Yok,bu seçilmemiş kişi. Bunun canı pek tatlı. Öyle dövmesi filan yok. Daha akça pakça. Karman çorman düşünen,komplike,afacan bir şey !
- Hay buda !
- Bakiiiim ! Hah ... Ve üçüncü kahraman
- Ayol benim ki !
- İşte bu çok enteresan. Klasik yakışıklı tipinde değil. Böyle pala bir bıyığı var. Gözleri Çinde rastlanmayacak bir renkte. Kolunda da seçilmiş kişiyi gösteren dövmesi var
- Ejderha dövmesi mi ?
- Altı ejderha,üstü at,tepesi boynuz
- O ne öyle ayol aşure dövmesi gibi ?
- Pek enteresan döğüşecek ! Daha çok pandik karatesi bilecek !
- Ne karatesi ?
- Valla altın bamya ödüllü olacak filan diyor ama efsanenin oraları çok anlaşılmıyor. Bir dilde bu kadar harf olunca ne yazdığı anlaşılmıyor ki !
- Ay sapık mı bu kahraman ?
- Ehhh prensesim. Biraz öyle. Ama kaderinizde sizi bu kahramanın kurtarması yazıyor Hatta sarhoş taklidi ile dayım gibi dans edecek
- Dayım ?
- Jan claude van dayım. Ehi ehi
- Ay hadi inşallah ! Zengin mi ki ?
- Valla bu kahramanlar genelde yolsuz olur prensesim. Ondan bundan aldıkları avantalarla geçinirler ama ...
- Yok yok beni kurtaracağına göre bana aşıktır. Bana aşık olduğuna göre de kesin paralıdır !
- Biraz bohem bir tip gibi anlatılıyor efsanelerde ama ! Böyle daha çok gitarını sırtına asıp şehir şehir dolaşan tiplere benziyor
- Ay neyse ne. Beni şu manyak zindandan kurtarsın da benim param ikimize de yeter nasıl olsa !
Odanın içini hüzünlü bir ses kaplar. İki genç ve güzel kadın birbirlerine bakarak suskunlaşırlar
- Onun sesi !
- Kimin Saklanansan ?
- Dedikoduyu duymadın mı prensesim ?
- Hangi dedikodu ?
- Deniz kıyısında avlanan balıkçıların ağına denizde yüzen genç bir kız yakalanmış. Kırmızı bir deniz giysisi olan,kolları kas yapmış , böyle çok güzel bir genç kız. Anlaşılmadık bir dilde konuşup duruyormuş
- Anlaşılmadık bir dilde mi ? Saklanansan ? Yoksa uzaklardan gelen kahramanlardan kadın olan o mu ?
- Zannetmem prensesim ! Efsanelerde anlatılan kahramanlar, üçü bir arada geliyor. Bu tek !
- Bu sesler ondan mı çıkıyor
Suskunluğun ortasına inanılmaz güzel bir ses yayılır
- Saklanansan ! Bu ses şey sesi gibi ! Şey ! Aaaaa ! Aynı yunus sesi gibi !
- Du bakiiiiiim ! Ay hakikaten ! Yunusların suda çıkardığı seslere benziyor. Ama sanki hüzünlü bir yunus sesi gibi !
- Ah yavrucaaaaak.
Kapı sert bir biçimde açılarak içeriye gardiyan girer.
- Ayyyy. Gardiyan ! Buda belanı versin. Hatta şu da belanı versin. O da belanı versin. Ehi ehi
- Pardon Saklanansan hanım.
- Pişt. Gardiyan efendi. Bu ağlayıp duran genç kıza ne yapıyorlar ?
- Kim ? Haaaaa,valla anladığım kadarıyla onun anılarını silip yaman bir dövüşçü olmasına uğraşıyorlar.
Yunus inlemesine benzer sesler bir anda büyük bir bağırtıyla kesilir
Odadaki herkes sıçrar
- Ay o neydi öyle ?
- Anlamadımki !
- Ay bunlar hiç iyiye işaret değil Saklanansan !
Gardiyan damağını kaldırarak prensese döner
- Prensesim. Size bir haber vermeye geldiydim. Ay sonunda bir dövüş turnuvası yapılacak
- Bana ne ?
- Ama ölümüne dövüşler olacak
- Sana ne ?
- Öyle demeyin. Kazanan yarışmacı sizinle evlenecek !
- Neeeeeee !
Odanın ortasına bomba düşmüş gibi olur.
- Ayol ama bana kahraman gelecek ?
- Valla ben bilmem. Komunist partiden emir geldi
- Saklanansan,daha basit bir efsane yok mu ? Şöyle zindanda karşılaştığı ile evlenecek felan gibi !
- Valla elimizdeki bu prensesim !
- Ay,hem kahraman olacak,hem yakışıklı olacak,hem tuhaf dövmesi olacak,hem garip renkte gözleri olacak,hem de turnuvayı kazanacak ! Böyle adam Çinde var mı ?
************************************
Epey bir uzakta
Tibet
Sanye tapınağı
Buz gibi havada üzerimdeki rahip elbisesiyle donmak üzereyim
Kelimeler ağzımdan titreye titreye çıkıyor
- Hay beni Çine gönderenin deee,gelenin deee ! Devlet iyice şaşırttı haaaaa !
Devamı sonra
15 Mart 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
hem kahraman
hem yakışıklı
hem dövmeli
hem hem hem
hepsi benim :D
ay acaba tahmin ettiğim kişi mi O dövmeli kahraman adayı, çok merak ediyorum :))
bu da, o da, şu da :)))koptuğum yer...
öyle bir adam varr!
saklanansan kutsal kitabı çok güzel deşifre etmiş :)
bekliyoruz
dolfin anılarından kurtulur mu
ataletin bacakları gün ışığı görür mü
bitti?
ama bitmediii
çok güsel gidiyor
oh oh ne güzel iki kadından sonra üçüncü kadın, sesiylede olsa girebildi bölüme :)
ay çok sabırsızlanıyorum ben yaaa
imza
gizli bir hayranın :P
=D...
atalet
bittiiii
ahah
senin senin,hepsi senin :)))
geçkalmadımki
aaaaa !
tahmin ettiniz mi ?
ama süprizdi :))
adsız 1
(mecburen adsızları numaralandıracağız :D)
teşekkür ederim efenim
bekleyiniz
adsız 2
heh
3. kadının sesi bile yeter zaten :))
ataletim
:)))))))))
Üçünü biriktirip okumak daha iyi oldu, sabah sabah haftaya gülerek başladım :))) Saklanansan'ın efsaneler kitabını yorumlayışı
süperdi :)) diğer bölümler de tabi..Devamını bekliyorum merakla..
hahaha 8))))
çok yaşa 8))))
bide yazıya koyduğun şarkıya bayıldım. çocukluğumda seyrettiğim japon çizgi filmlerini hatırlattı bana :)
sen çok yaşa emi!
gizli hayran
müzik eşliğinde okumak
daha da güzel...
:)))
Yorum Gönder