15 Temmuz 2009 Çarşamba

Sevgiliye Mektup


Bu sana hislerimi döktüğüm ne ilk ne de son mektup sevgili.
Aşkımız için döktüğüm gözyaşlarına bir anıt,bir mezar taşı

Biliyorum
Sen bu satırları okurken belki o güzel dudağının kenarında tarifi imkansız güzellikteki gamzeler ortaya çıkacak
Ama şunu bil ki senin gülümsemen benim gözpınarlarımı kurutmayacak

Ben seni senle yaşadım sevgili
Senle beraberken içimde doğan çocuk,biraz önce verilen sela ile gömüldü
Ama sana aşkım öyle büyük ki , yarın mezarlığa gitsen aşkına karşılık mezardan fırlamış küçük bir kasımpatıyı bile görürsün kara toprakların altında

Bu satırları aşkım kadar temiz bu beyaz sayfaya,sonbaharda dökülen yapraklar misali hızla yazıyorum
Hatırlıyor musun beraber yürümüştük dökülen yaprakların üzerinde
Çıtırdamıştı yapraklar ürkek adımlarımın altında
Ama ben o kadar ürkek yürürken sen hayvan gibi zıplaya zıplaya dağıtmıştın ortalığı
Coştukça coşmuştun lan !

Özür
Özür dilerim
Ayrılık gerginliği hiç istemediğim kelimeleri döktü kalemimden

Hiç bir şeyi unutmam sana dair
Hani ilk buluşmamızda ben bir tavşan çekingenliğinde menüden ne ısmarlasam diye düşünürken, sen o güzel parmaklarınla açtığın sayfaların arasından şak diye içeceğini seçmiş, gelen garsona espri yapmak için “bir tane sexpresso lütfen” demiştin
Senin gibi kibar bir kızdan böylesine hafif belinin altı komiklikler duymak bir lahza şaşırmama sebep olsa da ilk buluşmamızda bana “ben espriliyim” mesajını vermek için yaptığını düşünmüştüm
Garsonun kulağıma eğilip “abi,karı yollu galiba” demesini nüktedan bir ifade ile üstlenip...
Ulan hakikaten yollu muydun sen ?
Kaç kere boynuz taktın bana ?
Ha ?
Ben.....

Özür
Özür dilerim bir tanem
Ruhumun diğer yarısı
Çok gerginim. O yüzden istemeden yazıyorum bunları

Yoksa garsonun “sexpreso bitti, cuckpucino versem” dediğinde senin gülmekten yerlere yatman da da bir mana arayamam tabi ki de

Ya ilk öpüşmemiz
Mankenlere yaraşan dudaklarından bir küçük buse koparmak için eğildiğim vakit senin akşam açan sefa çiçeği gibi dudaklarının arasından fırlayan dilinin ağzıma girmesiyle, bedenim bir anda göğün yedi kat üstüne çıkıp oradan kuşlar gibi süzülüvermiştim
Şaşırdığımı görünce “french kiss severim” demeni, dünyanın belki de en kibar ruhlarının yaşadığı Franız insanlarına bir gönderme yaparak beni mutlu etmek istediğini düşünmüş, ve o an kendimi dünyanın en şanslı erkeği adletmiştim
Dünyanın en şanslı erkeği ?
Lan kaç kişiyi öptün bu güne kadar ?
Kaç erkeğin ağzına hört diye dilini soktun da bu kadar deneyim....

Özür
Özür dilerim
Gerginim
Biliyorum ki sen içgüdüsel olarak yaptın bunu
Bana duyduğun aşkın simgesel ifadesi olarak dilini kullandın
Aşkım benim

Biliyorum ki beni seviyorsun
Ve bütün bunları beni kıskandırmak için yapıyorsun
Beni kıskandırmak için yaptığına göre beni seviyorsun
Demek ki ben bu dünyanın en şanslı ve mutlu erkeğiyim

Seni ebediyete kadar edebi biçimde sevecek olan Alper




Güzeldi o zamanki uğruna mektup yazılası aşklar

2 yorum:

.. dedi ki...

alper allah müstehakını vermesin 8)))
ilk paragrafları nasıl okudum biliyor musun, damar yazılarından birini okuyorum endişesiyle ruh halini anlamaya çalışarak...
coştukça coşmuştun lan!'da püskürdüm.
resmen ters köşeye yatırdın 8))

Sevgi Gibi dedi ki...

Ahmet Selçuk İlkan kılıklı Alper Naif seniii :)

40 eksi kaçtın ciğerim bu mektubu kaleme aldığın vakit ;)