17 Mart 2009 Salı

105. Blog Tabyası (Çin Prensesi) 5. Bölüm

Prensesle evlenmek !
Benim için padişaha damat olmak gibi bir şey
Önce komünistleri keserim
Sonra kurulurum saraya
Kira da vermem
Hem…
- Prensesle evlenince ne biçim yemekler yerim he mi ?
Nefer Çağlar kaldığımız taştan odada tavana bakarak konuşuverdi
- Prensesle sen mi evleneceksin ?
- Ne oldu ki teğmenim ?
Laaaaaaan !
- Yavrum aramızda rütbe farkı var. Neyim ben ? Teğmen. Sen ? Nefer
- Eeeee ?
Ulan prenses bizimkinin gözünü açtı valla !
- Asker ! Kendine gel. Yabancı bir ülkede bile olsak ast üst ilişkisi…
- Biğ ğahat veğin ayooool !
Atalet bağırınca dut yemiş bülbül gibi kalıyoruz
- Aaaaaa ! İnsanda kafa bığakmıyoğ iki şaşkın. Ayol hadi siz kazanığsanız iyi. Ben kazanığsam ne halt edicem ?
- Niye ?
- Ayol şu bedenin kıvğımlağını göğmüyoğ musun ? Muhteşem biğ kadın bedeni ! Pğensesle ben mi evlenicem dingilnatif ? Hani babasını felan alayım desem sülalesini de öldüğmüşleğ !
- E döğüşme doktor ?
- Hayatta olmaz. Adamı duymadın mı ? Bana kadın olduğum için döğüşemeyeceğimi söyledi. Ben kadınlağı küçük gösteğmem ! İllaki döğüşüğüm
- Nasıl olacak ?
Dudaklarında keskin bir gülümseme dolaşıyor
- Sabaha göğüğsünüz !
- Bana dana dolması bile yaparlar ! Prens olucam ya !
Doktorla ikimiz birden Çağlara dönüyoruz !
- UYUUUUUU
- Tamam yahu,kızmayın

Ertesi sabah

Kar hala devam ediyor
Nefer Çağlarla birlikte tapınağın önündeki geniş avluda , karın altında dikiliyoruz. Çevremizde bir grup rahip daha var.
Sabah kalktığımızda Atalet ortalıklarda yoktu.
Soğuktan söyleniyorum
- Ne biçim memleketse karı eksik olmuyor yahu !
- Çevremizde sırf erkek var teğmenim !
- Ya kar kar. Öffff. Nerde kaldı bizim eğitmen ?
Gıcırtılar duyulunca herkesin başı tapınağın kapısına yöneliyor. Gerging asabi dikkatli adımlarla tapınağın bahçesine çıkıyor
- Adam inatla çizmeleri çıkarmıyor teğmenim !
- Seviyor demek ki !
Herkesin gözü gergingin üzerinde. Havada bir gerginglik seziliyor
- Aramızdaaaaa ….. Misafirler var
Gerging derin bir nefes alarak cümlesini başlatıyor
- Çooooook uzaklardan geldiler. Sizler onlara döğüş sanatının en ince detaylarını öğreteceksiniiiiiiiiiiiz.
Cümle aralarında sadece gıcırtılar duyuluyor
- Ve ay sonundaki kan sporu döğüşüneeeee bu iki yiğiiiiiiitttttt …….
- Üüüüüüüüçççç !
- Kim o vakitsiz öten ?
Gerging’le beraber hepimiz şaşırıyoruz. Ses tapınağın yanındaki tepenin üstlerinden bir yerden geldi. Kafaları kaldırıp baktığımızda değişik vücut yapılı bir erkeğin tek ayak üstünde kartal duruşu ile bizlere baktığını görüyoruz
- İki olduğunu kim söylediiiiiiii ? Üüüüüüç !
- Sen de kimsin ?
Gerging sözlerini bitirdiği anda tepedeki tip havaya atlıyor. Şık bir takla ile 10 metre öteye düşüyor. Tekrar zıplıyor. Bu sefer sanki havada yürüyerek en az 50 metre uçuyor
Rahiplerin dilleri dışarı düşmüş vaziyette
Gerging bile bıyık altından söyleniyor
- İnanılmaz bir teknik. Belki 100 yaşında ulaşılabilecek bir ustalık
- 100 yaşında olan senin anandığğğ ğağip efendi
Aaaaaa !
R ler yok !
- Atalet ?
- Şaşığdınız değil mi ?
Ellerini iki yana açarak havada sanki süzülür gibi yanımıza konuyor
Baştan aşağı erkek giysisi giymiş. Saçlar bir kasketin altında toplanmış. Uzaktan erkek gibi görünüyor. Ama yakından
- Hanımefendi !
- Ne vağ ğahip ?
- Üzerinizdeki kıyafet bile sizi gizleyememiş ! Ben zaten anlamıştım
- Ha ha ha. Atma ayol !
- Ne gerek vardı bu kadar kapanmaya ?
Ataletin yüzü değişiyor.
- Ben kadınlağa laf ettiğmem ğahip efendi. Madem kadın kılığında yağışmaya giğmem biğ işe yağamıyacak,o zaman eğkek kılığında giğeğim
- Kazanırsanız ?
- E tabi ki kazanacağım ama o zaman da biğ şeyleğ düşünüğüz
Avluyu bir sessizlik kaplıyor. Gerging bıyıklarını yiyerek bir şeyler düşünüyor
- Peki hanımefendi. Sizin eğitiminizle ben ilgileneceğim. Ne olacak bakalım
Avludaki diğer rahiplere dönerek bağırıyor
- Bu iki adamı alıp eğitin. Eti sizin kemiği benim
sonra Atalete dönerek eliyle tepeyi işaret ediyor
- Biz sizinle zor koşullarda üst düzeyde kanguru fu çalışacağız
- Kung fu ?
- Kangurufu. Benim bulduğum bir stil
- Ha ha ha . Yeğim ben o stili ğahip. Düş bakalım önüme
Karların arasında iki siluet gittikçe belirsizleşirken arkamdan belime dürtülmesiyle zıplayıp istemsizce bağırıyorum
- Hıııı,ananızı
Beni eğitecek hoca ilk vuruş denemesini yapmış
Ben de tik var kardeşim. Gelemem ben öyle dürtmelere
Rahipler bir tikten anlamadıkları için hep beraber üzerime çullanıyorlar
- Anamıza küfür ha. Vurun,yıkın. Kahveden rahip çağırın . Opuuuuuaaaaa !
- Tek tek gelin lan Budasız cüceler !
Sırtıma yediğim uçan tekmeyle yere düşüyorum
Düşmeden son gördüğüm Nefer Çağların elleriyle göz kenarlarını yukarı çekip,Çinliymiş gibi rahiplerin arasında bana tekme sallaması oluyor
- Vurun yiğitler. Ben de sizdenim. Opuaaaa !

5 yorum:

Adsız dedi ki...

hahaha..
tam da gündemin üzerine..=)
tam oldu tam..

hahha..
çağlar süper.. =P

uctemmuz dedi ki...

Dün v bugün yorum yazmamış olmam okumadığım anlamına gelmez...Ağzım kulaklarımda okuyorum...:)))
Bir de ...Alper yazıma kızdın mı sen, çözdüremedim, sorayım dedim.Yine de ortaya karışık bişiler dedim benim sayfada...
Bir de ...keşke aramızda çizim kabiliyeti olan biri olsa ve bu hikayeleri resimlese...ne güzel çizgi roman olurdu...

Adsız dedi ki...

ya ben ya yukardaki.... üff.. nolduysa habire unutur oldum..
atalet.. diye eklemeyi..

hayranım yazılarına evet..
hem ismimle cismimle..istemem adsiz filan olmak..

.. dedi ki...

budasız cüceler
bi tikten anlamayan rahipler
kahveden çağrılan rahip
hahahaha 8)))))
hangisine güleyim.
çağlara da yazıklar olsun.

carpediem dedi ki...

evet ,
yazıklar olsun çağlara,
ast üst diyerek,
hemen satıyor toprağını...
aynısını sen de yapmalısın ona,
göze göz dişe diş,
ama ülkene döndükten sonra budistan da değil...
bekliyoruz ilgiyle.