17 Ekim 2008 Cuma

Yazılamayan Önsözün Olmazsa Olmaz Son Sözü

Fikir tamamen Feride filminin sonuna denk gelmemden çıktı.
Filmin tamamını da bilmem ama Emel Sayın’la sevgilisi hastanede yanlış anlaşmaları düzelttikten sonra çok mesut olup hemen ağaçlıklı bir yere gidiyorlar. İyice gerilip birbirlerine doğru koşmaya başlıyorlar
Sarılıp mutlu oluyorlar
??????
Ulen zaten hastanede anlamışsın konuyu,orda sarıl,orda mutlu ol
Ne gerek var teeee ormanlara gitmeye,gerilmeye

Diyemiyorsunuz tabi
Daha doğrusu seyrederken diyemiyorsunuz
Neden ?
Seyrederken mutlu oluyorsunuz
En baba oyuncularla oynanmış amerikan filminden çok daha insani duygularla doluyorsunuz

Gelsin de Brad Pitt le Angelina yalancı yarim filminde oynasınlar bakalım
Tarık Akan la Emel Sayının o inanılmaz kimyasını yakalayacaklar mı acaba
Mutluluğu karpuz tarlasında bulan yurdum insanını güldürebilecekler mi ?
Ya da koyun Jim Carrey i inek şaban rolüne
Kralı gelse güldüremez beni hababam sınıfına

Laf nasıl da karıştı değil mi ?

Dediğim gibi her şey Feride ile başladı
Epeydir hayali yazı dizisi yoktu.
Benimde işimin nispeten az olduğu anlar
Bir cesaret yürü ya kulum

Önce bana bir başrol oyuncusu lazım
Bana bir Emel Sayın lazım
Fizik olarak Emel Sayın değil ,kırılgan, naif , gülse bile her an ağlayabilen biri
Ve hepsinden öte her türlü espriyi kaldıracak bir tipleme

Tabi ki Dolphinim
Yaş genç
Güzel
Anlayışlı
Kıskanç bir sevgili yok :D
E güzel
Bir yazar daha ne ister

Emel Sayın bulunduktan sonra bir de Jön lazım
Bir Tarık Akan lazım
Fizik olarak Tarık Akan değil. Güleç,sevgilisini aldatabilen ama sonunda baba dayağı yiyince tıpış tıpış geri dönebilecek bir tipleme
Ve hepsinden öte her türlü espriyi kaldıracak bir tipleme

Tabi ki Çağlarım Bilirim
Daha önce ne roller üstlendi o
Bunun da altından kalkardı

Sonra bir de yıkıcı bir rol
Bir Aliye Rona
Bir Suzan Avcı
Sahneye girdiği an ortalığı kasıp kavuracağı belli biri

Böyle dedim demesine ama yarattığım karakter ne Aliye Rona gibi köy meydanında nefretini kusan ne de Suzan Avcı gibi kameranın biraz yanına bakıp dişlerinin arasından sigara dumanını salan bir tipleme oldu
Ben başka birini yarattım

Lale Belkıs

Çocukluğumun Türk filmlerindeki en can alıcı,en yürek yakan ve beni kendisine her seferinde aşık eden karakter
O avrupai
O çok kültürlü
O çok güzel
Sesi mükemmel
Girdiği ortamda erkeklerin başını döndürüyor
Ve işin en güzeli bunların hepsini kötülük için kullanıyor

Ve bu rolde Atalet hayatının performansını oynadı.
Zenginken her şeyi kaybeden ama kişiliğini ve dişiliğini bir türlü kaybetmeyen,kaybedemeyen kadın rolü tam benim doktoğ civanımın üstüne oturdu
Ve tüm esprilerime neşeyle dayandı
(Bu lafta neşeyle kayanın selamı var gibi oldu)

Şarküteri hikayenin Halit Akçatepesi olması gerekirdi
Konunun tıkandığı yerde gelip kekeleyecek,güldürecek,akışı değiştirip yazara ferahlık verecek bir tipleme
Ama kekeme rolünü yazmak oynamaktan daha zormuş
O yüzden kekeme Halit oldu Çemçük ağız Şarküteri
Ayrı bir parantez içinde; hikayedeki nerdeyse bütün küfürleri o etti ama tam ikilemde bıraktı. Mahkeme edilse davası düşer
Ve kendisini o kadar küfürlü konuşturmama rağmen kibarlığından hiçbir şey kaybetmedi

En garibime giden de SK yı yazmak oldu
Hakkında en ufak bir şey bilmediğim bir insan
Kafamda yazdığım bir karaktere bir de rol yazdım
Hayali karakterin daha hayali rolü
Samimiyetim olmadığı için hikayenin kurtarıcı adamı oldu. Değnekçiliği dışında falsosu olmadı. O kadarına da katlanmasını bildi
Bir gün kızmayacağını bilsem bu şaşkın ve tamamen insanlara vakit geçirtebilmek için yazdığım hikayeyi okumasını ve bana yorum yapmasını çok isterim
Bir gün :D

Jidom gelinim,hikayenin son ana kadar en güzel kızı
(Son anda tacı Dolphin aldı)
Israrla hafif ama çok hafif toplu dememe kızmadan (ki tamamen kızdırma amacıyla bilerek yapılmıştır) hikayenin sonuna kadar gelen sanat eseri..
Tanımayan için:
Değil
Valla toplu değil
Aksine inanılmaz güzel bir yüzü,sımsıcak bir gülüşü ve muhteşem bir kolu var
(bakınız ve bulunuz blogcu hikayeleri)
Bu harikulade bayan hikayenin sonuna kadar körlüğü dışında falsosu olmadan giden belki de tek kişiydi. Körlüğü de işe yaradı ve Natiften kurtuldu

Gergin hocam hikayeye kızıp kızmayacağını bilmediğimden sonradan dahil olan ve karakterini belki de kendi çizen tek kişi. Bir yorumunda yaptığı rakı kadehi ile yazılırsam cümlesi onu mafya patronluğuna kadar götürdü. İnşallah bu çocuk işi hikayenin içinde yer almaktan keyif almıştır

Bitti ilk defa göründüğü rolde heyecanlı ancak elinden geleni yapan bir tutum içinde idi. Başarılıydı. Steteskopu yutması hikayenin maliyetlerini yükseltti ama feda olsun.
(Steteskopun ücreti maaşından kesildi)

Geçkalmadımki , hikayenin son dakika akla gelen fikri idi. Ya mahkeme salonuna ani giriş yapıp “durun , katil benim “ diyecekti,ya da işin başından beri birine söyletmeye çalıştığım ama sonunu nasıl bağlayacağımı bilemediğim “durun siz kardeşsiniz” cümlesinin sahibi olacaktı. Resim tutkusu onu ikinci seçeneğe gönderdi. Bir insan neden çocuk çalar ? Resmini yapmak için tabi ki. Bundan mantıklı ne olabilir ki ?
Sağolsun varolsun

Veeee ben
Hikayenin başında Nuri Alço olacağım belli idi
Biiiir,başına ( hadi başına diyelim kibarca) o işleri açan bir rolde kimseyi oynatamazdım kendimden başka
İkiiii,kaç zamandır üstüme yapışıp kalan Pepsi lafını daha iyi kullanmak için başka fırsat geçmezdi
Üüüüç,sanadımı icra edebileceğim bir roldü :D
Ben çok sevdim
Ama en güzeli Şarküterinin yorumundaki esprisi oldu
“Adam yine yardırmış”
15 bölüm yazdım,bu kadar cuk oturan espri yapamadım
Eline sağlık
Ama dikkat et , çok kıskandım :D

En ama en güzeli insanların uğraşıp didinip resim çektirerek konuya katkıda bulunmaya çalışmasıydı
Ellerinize sağlık

Hikaye word sayfaları ile yaklaşık 70 sayfa sürdü
Hadi puntoları büyük tuttun de, en az 40 sayfa
Ve hayatımda hep yapmam dediğim işi bilerek yaptım,tamamını yazmadan yayımlamaya başladım.
Ya yazamayıp ettiğim saçmalıkların dibinde kalsaydım ?
Ne olurdu halım ?
Size soruyorum okuyucu :D

Arada bir sürü şey güme gitti
Natifin arabanın kapısını sert bir kasık hareketiyle kapatması
Üzerinde debelendiğim 12. bölümün tamamı
(ki Dolphinin tıslayarak “bi tisssiiiikim anlamadım” demesine kendim yazmış kendim gülmüştüm”
gecenin saat 1 in de , hikaye eksik kalmasın diye apar topar kayıt ettiğim şarkı
Ve aralara serpiştirdiğim bir sürü zımbırtı

Olsun
Hepsini okumanız bile gurur vericiydi
Herkesin her şeyi beğenmesini beklememeyi öğrendim
Ama insan sanki pişirdiği yemeğin detaylarını anlatmayı seviyor

Bu sefer yazmak dediğim kasıcıydı
Ataleti hem Fransızca (hepsi gerçekti) hem Ğ li konuştur
Jidoya Çerkez deyimleri söylet (hepsi gerçekti)
Şarküteriyi çemçük ağız yap
Dolphini köylü şivesiyle konuştur
Çağlara küçük bey konuşması yarat
Ona bak bunu atlama derken
Bir sürü yazım hatası oldu

Onlar da işin kamera arkasını ( ya da sevgili mizah üstadiyesi Oya nın deyimiyle dvd ekstrasını) oluşturdu
Eskiden Toy story de gördüğüm dünyanın en uyanık numarası olan hayali kahramanlara çekim hataları yaptırma fikri daha da öteye giderek hikayenin çekim hatalarına dönüştü
Evet bu bir yazılı hikaye idi ama sonuçta bir filmdi ve bir sürü hata yapıldı
(ama beni de iyice paranoyak yaptınız,doğruya doğru)

Oydu buydu derken her zaman 5 bölümde biten hikaye 15 bölümde zor bitti

Kuraldır,okuyucu uzun hikayeden sıkılır,dikkatini vermez
Kimi zaman aynı gün içinde üç bölüm birden yayımlamam bu yüzdendi
Kimseyi sıkmadan olabildiğince çabuk bitirmeye çalışsam da iki hafta katlandınız

Benim açımdan inanılmaz keyifli geçen hikayenin sizler içinde eğlendirici olduğunu umarım

Ve yazdığım şeylere alınganlık etmediğiniz için de teşekkür ederim


Aslında herkes bir hikayeyi anlattı
AMA O BİR HİKAYE HERKESİN KENDİ BİR HİKAYESİYDİ

Alpernatif
17.10.2008
Ankara

7 yorum:

geçkalmadımki dedi ki...

Hikaye muhteşemdi, sen muhteşemsin..
15 bölüm değil 35 bölüm de olsa hiç kimse sıkılmazdı..
Dönüp dönüp okunacak bir yazı dizisi..
Eline, diline, aklına ve klavyene sağlık..
Sevgiler...

Adsız dedi ki...

haha hayır, ben sıkılıyordum nerede ise :D
iyi yaptın bu hızla.
ama kardeşim yeter bu kadar reyting bi hikaye için. tükkanın önünü bi kapadın pir kapadın. her bir bölümde onar yirmişer yorum, bu ne kardeşim. biz ise sinek avlıyoruz ;)

neyse, tekrarlamak gerekirse çok teşekkür ederiz. biz tüm kişiliklerimizle birlikte keyifle okuduk. enbirinci mazlum olsak da başrollerden birinde olmak gurur verici idi.
sevgiler.

Adsız dedi ki...

sen ondan mı.. bi kerede iki bölümü birden postaladın..
sıkılırız diye mii?..
ben de sen sıkıldın sanmıştım =)..

eline klavyene sağlık alper..

ve o dramatik bir gün.. bir günlü bölüm var ya..
havasını alır sk..
yok öle bişey..
yok..
beğensin beğenmesin farketmez..
yok ööle bişi.. bi şans.. bi olasılık ............
hahaha..
kim len bu diyip basar blounu bak ben sööliyim sen ister dinleee ister dinlemeeee...
atalet

Kedi Narnia dedi ki...

yiğidi öldür hakkını yeme demişler

doğruya doğru performans süperdi oyuncular karakter seçimleri hikayede işlenen incelikler ( keçi gibi mesela ) hepsi harkulade

ama ben rahibe olarak öldüm göçtüm ya çok zoruma gitti be alperim. fena halde ciddiye aldım yani geleceğimimi yazdı bu herif yoksa allah mı söyletiyor nedir diye... çocuk diye çırpınan ben sahip olan jido olunca hafif bir hayalkırıklığı yaşamadım değil yani...

hayır rahibe yapacağına yoldan çıkmış hatun rolü verseydin daha çok memnun olurdum :P

resim konusuna gelince sen o kadar inandırıcı yazdın ki birden pat diye aklıma geldi bu yazı dizisinde mutlaka azıcıkta olsa bizimde tuzumuz olmalı diye :)

ama itiraf etmek istiyorumki ben en başında gergin hoca ve sk karakterlerini beklemiyordum hiç... hele o kıl nakliii allam ne diim süpersin ya süpeeer!

alpernatif dedi ki...

Sevgili geçkalmadımki
Hikayenin en kilit ismiydin
Her şeyi karman çorman ettin :D
Senin eline sağlık

Çağlarım Bilirim
Ama şimdi benim düşünmem lazım
Alma mazlumun ahını,çıkacak aheste aheste :D

Ataletim doktorum civanım
Ben SK nın bana aman yanlış oldu , beni basabilme ihtimalini sevdim :)

Dolphinim
Filippırım
Çooooooook sevgili arkadaşım
İtiraf
Yazarken çok düşündüm,kızar mısın diye
Ama samimiyetini göze alarak (göz) yazdım
Yılmaz Erdoğanın bir sözü var
Her mizahin içinde hüzün de vardır gibisinden
Yazdığım şey iğneleme değil,hayata bakış açında aslında hiç bir şeye üzülmemen gerekliliğiydi

Belki yanlış anlattım
TEKRAR özür

Ama söz gelecek seferki hikayede seni kötü yola düşürürüm :D

Bir de SK ve Gergin hoca başta benimde aklımda yoktu
Hatta bu hikayenin bu kadar uzayacağı bile yoktu
3-5 bölümde bitiririm dediğim şey dallanıp budaklanınca hikayeyi geliştirmek şart oldu
Ama herkesin rolünün hakkını verdi

Özellikle oscar goes tooooooo SK :D

Adsız dedi ki...

:D Deli seni..
Çok eğlendik ki..
Çok uğraştın evet..
Valla Emeğine saygı sonsuz..
Söz veriyorum bak..
Bu hikayeyi
ekranlara taşımak istersen oynayacam ben kendi karakterimi :D ...

Bundan sonraki yazı dizisinde (evet olacaktir eminim ..
lüffen olsun :P )
Hep beraber yazalım hikayeyi,cümleten ..
ya da sonunu ..
Yani sen hikayeyi getir getir.
Ve gökten 3 elma düşmüş
biri bıt, biri dıt, biri çıt kısmını
hep birlikte yapalım..
Eğleniriz ki..
Bişeye benzemese de :P

(Soylemeden edemiycem..Tombulum ben ulen tamam kabul ediyorum :D )

Şarküteri dedi ki...

Geç kaldık ama yorumumuzu yapalım yine. Valla ben de çok eğlendim alper. Dolfin in fotoğrafı olduğunu görünce ben de göndereyim dedim. Dediği gibi bu kadar emeğe bizim de katkımız olsun, dedim.

Valla rol icabı o kadar küfür ettiğimi ben bile fark etmemişim :) S,Ş,Z özürlü olanlar ne kadar şanslı imiş meğer...

O değil de bizim dükkanlar hakkaten sinek avlıyor hoca. Müşteriyi çaldın hep :)

Saygılar, sevgiler