Ne işin var milli kütüphane bahçelerinde ?
Altında araban var
Yok mu hiç bekar arkadaşın ?
Vaaaar
Yok mu evleri ?
O da var
Eeeeeee ?
Yok arkadaş
İlla ki başıma iş açacağım ya,sen havanın yağmurlu olduğu bir gece al F.... hanımı,milli kütüphaneye gel
Hala öyle mi bilmem ama,o zamanlar milli kütüphane 24 saat açıktı
Üniversite öğrencileri defteri kitabı kapıp ders çalışmaya gelir,geldikten yaklaşık yarım saat sonra iş sağda solda oturan karşı cinsi kesmeye yönelirdi
Onun için bugüne kadar kütüphanede ders çalışıp sınavı verdim diyeni görmedim de inanmadım da
Bu kesme işinde başarılı olursanız aşağıda açık duran kantinde bir bardak çay ve betonlaşmış poğaça eşliğinde sohbet pastanın kremasıdır
Lafı dolandırmamak lazım
İşi sağa sola bakmaya bırakmamak için ben kendi yiyeceğimi (F... hanım) yanımda zaten getirmişim
Önce ders çalışır gibi oturduk
Kesmedi aşağı kantine indik
Gene kesmedi (bu arada bir türlü kesilmeyen benim) ortaya cin bir fikir attım
- Hadi arabaya gidelim !!!
Aslında teoride fikir hakikaten cin
Vakit gecenin bir yarısı
Dışarıda yağmur yağıyor
E arabanın içine girip yağmur da oturursanız ne olur ?
Arabanın camları buğu olur :D
Türkün aklı kimyaya fiziğe ermez ama en gerekli zamanda buğu yapmasını bilir
Benim bu cin fikrime nedense (:D) o da uydu
- İnelim hadi. Bende sıkıldım radyo dinleriz
Allahtan o devirde mp3 gibi zımbırtılar yok ve walkman ler pahalı da müzik dinlemek için araba kullanılabiliyor
Eski zamanlarda her şey daha kolaydı yahu !
Paldır küldür iniyoruz milli kütüphanenin parkında duran arabaya
Dışarısı yağmurun da etkisi ile soğuk
Arabanın içinde açıyorum müziği
Kasette önceden hazırlanmış Sam Brown “stop” var
İnceden başlıyor notalar
İnceden süzülüyor buğu
İncecikten bir yağmur yağıyor,tozuyor buğu deyu deyu
Eh
Cam buğuyu tuttu
Müzik hafiften yayıldı
Gece karanlık
F..... yanımda baygın baygın bakıyor
Duraksamak olmaz diyerek hafiften onun koltuğuna doğru eğiliyorum kiiiiiii...
Benim kapı açılıp dana gibi dışarı çekiliyorum
Gece yarısı abazalar
Türk polisi yakalaaaaaaaaaaaaar
- Çıh len dışarı !
- Memur bey !
- Len sapıh. Sen elalemin bacısını alıp milli götüphane bahçelerinde...
- Gesi bağlarına gidecek halim yoktu ya ?
- Dalga mı geçiyong ?
Aslında çok da dalga geçebilecek halim yok
Benim elim oynaştayken, bir minibüs dolusu polisin gözleri işteymiş
Allahın işi !
Ne zaman arabaya yanaştınız,arkama geçip ne zaman iki puan aldınız ?
Ben işime ne kadar bağlıymışım !!!!
- Recep !
- Buyur gosmerim
- O ne len hoşmerim gibi ? Atın bu iki dingili arabaya !
- Yahu bi saniye !
Gaza gelip gosmerin kolundan çekiştiriyorum ki devletin kolluk kuvveti hiddetleniyor
- Golumdan ne çekiştiriyon lan ?
- Nerden çekicem ?
- Sen benim kim olduğumu biliyon mu it ?
- Gosmer !
- Eferin !
- Sen benim kimin oğlu olduğumu biliyor musun ?
Hah
Burda durulur
Eğer Ankara’da yaşıyorsanız,”kimin yakınıyım” sorusu tehlike arz eder
Diğer şehirlerde bir vali,bir emniyet müdürü,üç beş üst düzey
Len Ankara’da meclis var,hükümet var,var oğlu var
Gariban kolluk kendini uç bir noktada bulabilir
Yakının,insafına bağlı bir konu
Bu yüzden gosmer duraklıyor
- Gimin oğlusun ?
Cebimden acil durum kimliğini çıkarıp burnuna dayıyorum
Papasal alarm had safhada
- Çüşşşşşş !
- Bana mı ?
- Şansıma
- Yani !
- Ööööö , Alper bey eviniz yok mu ?
Saniyede itlikten beyliğe terfi
Aferin
- Sana ne ?
- Hayır,burası götüphane . İlim yuvası.
- Eeeee ?
- Yani bahçesinde aşna vişne biraz ....
- Sana ne kardeşim ?
Yüzsüzlüğün doruğundayım
Ama salakça da bir durum var ortada
Ben abarttığımın farkındayım ve işi uzatmak istemiyorum
O girdiği b.kun farkında,çıkacak bahane arıyor
Bahane gecikmiyor
- Gosmerim !
- Ne var lan ?
- Milli kütüphanenin bayrağını çalmışlar !
- Ana !
Hakikaten ana !
Kim ne yapar lan milli kütüphanenin bayrağını ?
Hayır bir de demir gibi bir halatla bağlıdır ki,çalanın aklına eziyet
Her kim çaldıysa bayrak ikimizin de kurtuluşu oluyor
O bana yarım yamalak iki laf edip minibüse atlayarak bahçenin diğer ucuna gidiyor
Ben horozlanıp kuruntuyla arabaya biniyorum
Binmeye biniyorum da arabanın içinde soğuk yeller esiyor
- Beni eve bırak !
- Niye ?
- Polis beni şey yerine koydu
- Ney ?
- Kötü kadın !
Hey allaaaaam
Yalvar yakar fayda etmiyor
Balık kaçtı bir kere
Kös kös arabayı çalıştırıp kızcayızı evine bırakıyorum
Sırtım ağrıyor
Gecenin saat bilmem kaçı
Bozguna uğramış vaziyette evden içeri giriyorum
Gözüm pek bir şey görecek halde değil ama
Karşımda duran manzarada pek görülmeyecek gibi değil
- Bıradır ?
- Abi !
- O elindeki bayrak ne canım ?
Çoooooook sevgili bıradır elinde nereden alındığı gayet belli olan bir bayrakla sırıl sıklam ve de sarhoşane karşımda sırıtıyor
Ey okur
Evet o gece biz Ankara’nın başına bela olduk
Kolluk kuvvetlerinin burnundan getirdik
Ama cezamızı da çektik
Doğum kontrol yöntemi olarak polis kullanan ilk salak oldum :D
Arkadaşlar
Sakın kale önünde çalışmaktan vazgeçmeyin
Tanrı erkekleri sever
BAZEN TOP KENDİ GELİP BİR YERİNİZE ÇARPAR VE GOL OLUR
Bu gayet erkekçe yazı dizisi devam eder mi?
Bilmem ?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
hahahahaha gene...
bradır da..
oralarda imiş demek..
senin kurtarıcı melek.. =P..
aileden..
şanslı adamsın alper..
diycem..
bu öykünün üzerine tuhaf olcak..
da..
sen neyse de.. F.. hanımı da götürselerdi karakola..
=D..
bradırı ara bi bugün sen..
bi teşekkür et.. bence..
=P
papaya da..
=)
atalet..
attığın gollerin
kaçırdıklarından daha fazla olduğunu düşünmeye başlayıp,
senin için üzülmeye de başlayacağım
ona göre :)
attığın gollerin
kaçırdıklarından daha fazla olduğunu düşünmeye başlayıp,
senin için üzülmeye de başlayacağım
ona göre :)
İlahi.. Sen çok yaşa..
İyiki senin Papa ve Annen Nüfus planlaması uygulamamış sen ve bradırdan evvel..İyiki varsın..
Sevgiler...
O zamanlar Ankara küçükmüş anlaşılan. Ya da kardeşe eğitimi sen vermişsin ;)
Not: Yazıyı okurken ense nahiyeme yorum geldi:
- Salak, ne anırıyon, gülüyon kendi kendine.
(Çok hazırcevabım)
- Tek başıma değil ki, tüm dünya karşımda.
Polisin namus bekçiliği yapması olayı çok komiğime gitmiştir her zaman. Yani iki kişi arasındaki bir diyaloğa sen niye karışıyorsun? İnsanların arabalarının içi de özel mülk kapsamından sayılmaz mı? Valla çok kızdım bu işe! Bu sefer kalaye oldukça yakınlaşmıştık, faul çok beklenmedik bir yerden geldi.
BAYRAMIN KUTLU OLSUN, SEVGİLER ALPERCİM ..
Ataletten vakit kaldıkça takip ediyordum blogunuzu
Güzel,naif yazılar
Ancak bu sefer biraz atmışsınız gibi oldu
Mu ?
bence sen gol atmaktan çok gol yemişsin be alperim
hani öle değil diyorsan sıkıysa birde gol attığın hikayelere uzanda görelim bu sefer!
ps: çok pis gaz veririm :P
Yorum Gönder