30 Ağustos 2009 Pazar

41 kere maşallah

Eh
Gelmişiz 41 yaşına
Oturuyorum camın kenarına
Gecenin saat bilmem kaçı
Alıyorum önüme soğutulmuş rakıyı
Zehirlenmenin üzerine çivi çiviyi söker hesabı

Dışarısı karanlık ama aklını karanlıkta toplayanlardan da değilim

İlk yudumda diyorum kendi kendime
O geliyor aklıma
Ne yapıyordur şimdi Ankara’da ki evinde ?
Haberi yoktur bir masal ve iki prens yazımdan
Okusa etkilenir miydi acaba
Bırak kocayı gel desem
Oldu anacım
Herkes hayatını kurmuş,
İnsanların aralarına derelerine girmeye ne kadar meraklıyım lan ben ?
Ama çok sevdim ben onu ?
Hem de bir erkeğe rağmen sevdim
Var mı dahası ?

Çekeyim bakayım bir fırt daha
Keyif içkisi koyunca gecenin o saatinde nedense gergin hoca geliyor aklıma
Anlattığına göre içkiyi şöyle adabıyla, keyfiyle içenlerden
Saygı duyuyorum içkili kafayla
Ulan diyorum yarın ki yazımda sataşsam mı
Fıkra gibi bir şey yazsam

Gergin hoca bir gün göle maya çalmaya gitmiş
Çaldığı mayalarla yakalanan hoca …
Bu ne be şimdi
Oldu olacak kameraların önünde masanın üzerine mayalarla “polis” yazsınlar
Gergin hocamda gözlerini kapayarak poz versin

İçkiye ne koydum lan ben ?

Kızdırırım Gergin hocamı
Saçmalamayayım şimdi

Üçüncü yudumda diyorum kendi kendime
Ne yapıyordur şimdi o başka şehirde diye
Mutludur
Bu akşam dışarı çıkacaktı, keyifli midir acaba
Keyiflidir tabi
Her şeyin en iyisine layıktır o
Onun keyifli olması beni de neşelendiriyor


Çekeyim bakayım bir fırt daha
Keyif içkisi koyunca gecenin o saatinde nedense atalet geliyor aklıma
Üst üste kadın-erkek yazısı diye kaşıdım durdum ısrarla
Kibarlığını hiç bozmadı valla
Ben olsam 30 kere dol dola gelir, usturuplu bir yazı yazar geçerdim
Duruşunu bile bozmadı
Öğreneceğim çok şey var insanlardan
Bir de 41 e bastım diyorsun sazan
Hiçbir şey öğrenememişsin hayattan
Sen çek bakayım rakından bir yudum daha

Bilmem kaçıncı yudumda diyorum kendi kendime
O geliyor aklıma
Çocuğu 10 lu yaşları geçmiştir şimdi
Bebeklik haliyle gördüğümde “burnu bana benziyor” demiştim de kızmıştı ayak üstü
Ne var ?
O kadar çıktık, beraber olduk
Babası başkası da olsa hiç mi benden bir şey geçmemiştir bu çocuğa ?
Tıbbi açıdan danışmam lazım birilerine

Çekeyim bakayım bir fırt daha
Keyif içkisi koyunca gecenin o saatinde nedense Ece hanım geliyor aklıma
İçkiyle bağdaştırmıyorum ama onu
Hayatın keyfini çıkarabilmek için dört elle sarılıyor yaşama
Kibarlığı, nezaketi gülümsetiyor gece gece
Doğumgünüm şerefine bir kadeh de onun için kaldırsam kızar mı acaba bana “ramazan da içilir mi” diye ?
Yok
Kızmaz
İnsan kadındır o
Anlar halden

Çok bilmem kaçıncı kadehte diyorum kendi kendime
O geliyor aklıma
Onun da çocuğu geçmiştir bilmem kaçları
Onun ki benzemez sadece bana
Herkese benzer : ))
Gülme işaretini buğulanmış rakı kadehinin üzerine çiziyorum, güzel duruyor
Kötü düşünme kimse hakkında
Hayatına girip çıkmış insanlar onlar
Hepsinin bende bıraktığı izler var
Benim de onlarda bıraktığım izler var mıdır acaba ?

Müzeyyen’ciğimin o kimselere benzemez sesi eşliğinde kaldırıyorum kadehi kafama
Bitmiş rakı
Tuhaf değil
Hayat bitiyor ulan
Benim rakım bitmiş çok mu

41 olmuşum

27 Ağustos 2009 Perşembe

Bir masal ve İki Prens

Bir kadının ilk öpücüğünü almak;
Her seferinde hayatının ilk öpücüğüdür erkek için
O ana kadar sadece konuşmak için açılan dudakların suskunlaşınca inanılmaz güzelliği …
Gözlerin yarı kapalı
Nefeslerin ölmekten korkar gibi sıklaştığı anlar

*************

Yavaşça koluna girdi erkek genç kadının
İçkiden mahmurlaşmış gözlerle yağmurlu bir Ankara gecesine çıktılar beraber
Araba ile aradaki mesafede içi içini yedi adamın
İlk hareketin neden hep erkekten beklendiğini düşündü sessizce

O kadar cesur olsaydı erkekler, dünyada mutsuz aşk kalmazdı dedi kendi kendine

Adımlar birbirini takip ederken bitiverdi genç kadının arabasının yolu
Erkeğin elbiselerinin arasından sızan yağmur ısınan bedenini soğutmaktan çok uzaktı

Arabanın yanında yüzünü döndü genç kadın
Konuşmadan durdular karşılıklı

Konuşamadan

**************

Bir kadının ilk öpücüğünü almadan hayalinde defalarca provasını yapmıştır erkek
Her aşamanın planlanması gerektiğine inanır
Öyle bir öpücük olmalıdır ki bu; kadın ayrılmamacasına sarılmalıdır erkeğe
O bir öpücük birliktelik için atılan imza olmalıdır aşka
O öpücük ne kadar muhteşem olursa o kadar büyük olmalıdır sevgi
O ilk öpücük ne kadar ateşli olursa o kadar kavrulmalıdır kadının ve erkeğin içi

****************************

Genç kadın arabasına binmek için ufak bir hareket yaptı bedeniyle
Adam durdurdu kadını
Kolundan yakalayarak kendisine doğru çevirdi yavaşça
Bir panik anı geçti genç kadının gözlerinden
İstemediği için değil
- Kocam ?
Tek kelime

Tek bir kelime

Adam duraksamadı
Yavaşça beline sardı kolunu

Yağan yağmurun altında duraladılar bir süre

************************
Sizden önce bir başkasını da öpmüştür illa ki
Belli bir yaştan sonra kimse ilk öpücüğün kendisine ait olduğunu düşünecek kadar saf olamaz bu hayatta
Ama herkese tanınan bir ilk öpücük şansı vardır dünyada
Kimisi kullanır
Kimisi kıymetini bilmeden geçer giden yanından

**********************
Yağmur dudaklarından aktı genç kadının
Ağzından çıkan tek kelime yağmurun gürültüsü altında kayboldu gitti
Yavaşça eğildi adam genç kadına
Genç kadının gözleri kapanmış, aralık dudaklarından erkeğin duyamadığı sözcükler çıkıyordu şimdi
Dudaklarını genç kadının ıslak yüzünde dolaştırdı adam
Dokunmaktan korkar gibi teninin biraz üzerinde sadece nefesini vererek dolaşıyordu telaşsızca
Ellerini genç kadının belinden yukarı, yağmurdan ıslanmış saçlarının arasına götürdü yavaşça
Hafifçe çekti başına kendisine doğru

*****************
İlk öpücüktür erkeği ve kadını sarhoş eden
Peki ya her akşam ayrıldığı sevgilisini bir başkasının her zaman ki duyarsızlığı ile öptüğünü bilirse erkek ?
Bir başka kadının varlığını kabullenemeyen kadın gibi; bir başka erkekle adil olmayan bir mücadeleye girerse erkek ?
Yanından göndereceği kadının çok değil, dakikalar sonra bir başka erkeğe sarılacağını bilirse için için ?
Gene de öper mi kadını ?
Gene de ilk öpücükle başlatır mı masalı
Sonunun mutlu olması imkansız olan masalı ?
Bir değil iki prensin olduğu masalı ?

****************

Gözlerini kapayarak dudaklarını birleştirdi genç kadınla
Önce ufacık başlayan öpücükler giderek sertleşti yağan yağmurun altında

Sanki günahları temizlemek ister gibi hızını arttırdı yağmur

Birleşen iki dudağın arasından aktı sular

Bir gece vakti yağan yağmurun altında bir adam genç bir kadını öptü korkularıyla
Paylaştıkça küçüldü korkunun eziyeti
Islandıkça soğuyacağına arttı aralarındaki ilginin ateşi

Bir gece vakti
Tüm konulmamış yasaklara karşı
İki sevgili sevdiler birbirlerini

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Kadınlar Şanslı,Çünkü Erkekler Var :)

Ve erkek çalıştı
Ama hiç durmadan çalıştı
Konu ne olursa olsun çalıştı

Çünkü amacı kadını bir parça mutlu edebilmekti

Yeri,yurdu,evi ...
Yani ocağı ve içindekiler.....
Yani ailesi, haliyle karısının hayatı tehlikeye girdi
Kadın git benim için savaş diye buyurdu
Kalktı savaşa gitti
Karısını hayatta tutabilmek için savaştı
Cephede 5 yıl, 10 yıl kaldı
Geri döndüğünde 2 olan çocuğu 5 e çıktı
Allahın bereketidir diyen karısına bereket versin dedi,içine attı

Kadın “G” noktası diye buyurdu
Erkek yıllarca uğraştı didindi
Bir G noktasını bulacağım derken en sonunda 3 G yi bile buldu
Kadının hoşuna gideceğine görüntülü konuşma erkeğin başına iş açtı
“Aman efendim o telefondan görünen kadınlar kim ?”
“Hani iş yemeğindeydin”
“Senin de ne bitmez halanın kızı varmış” lar ortalığı sildi süpürdü

Kadın erkeğim modern ve bakımlı olsun diye buyurdu
Erkek maniküre gitti,peeling yaptı,küpe taktı,kokular süründü
Kadın erkeğim kibar olsun diye buyurdu
Erkek erkekliğini bastırıp nazik ve çok anlayışlı davranmaya çalıştı
Yaptı da yaptı
O kadar yaptı ki erkeklikten çıkıp garip,efeminen bir şey oldu
Bu sefer de kadın “ben erkek gibi erkek isterim sünepe adam” dedi

Kadın “ben dekolte giyerim” diye buyurdu
Erkek bir mendilin etek olarak nasıl giyeceğini çözmeye çalıştı,kadın “sen anlamazsın” dedi
Erkek kıskançlıktan laf edecek oldu, “kaba adam, çağdaş ol” dedi
Erkek diyeceğini içine attı
Bu sefer de kadın “çevreden öküz gibi bakıyorlar,laf etsene,ne biçim erkeksin sen” dedi
Erkek iyice mala bağladı

Erkek örnekleri sonsuza kadar uzatabilirdi
Ama yazıyı yazarken kadınların erkekler yüzünden ne kadar şanslı olduklarını fark etti
Müziği sonuna kadar açtı
Ve bekledi

Kadınlar ne buyuracak diye

(Bu sefer çarmıha gerilirim artık :D)

20 Ağustos 2009 Perşembe

Erkek Dekoltesi Bir Başka Olur




Nasıl olur bilmiyorum
Ama olması lazım

Kadın hayatın her alanında erkeği erkek yapan konuları işgalle uğraşıyor

Efendim, kravat erkek işi değildir,biz de takarız
Vay efendim ayakta işemek erkeğe mahsus bir durum değildir,ahan da böyle bir alet çıktı, hooooop biz de beceririz
Vay vay efendim sakalsa sakal, bıyıksa bıyık; kıl tüy bizde de var, gerekirse kesmeyiz
Dövme yaptırmak güç gösterisi mi ? Al sana tatüüüü
Ahan da şu, ahmayan da bu

Bize ait ne varsa elden gidiyor
Çocuk yapımında bile erkeğin araç olarak kullanılması işi ortadan kalkmaya başladı
Bankaya gitmeden internet üzerinden hesap alışverişi gibi
Git sperm bankasına, al istediğin malzemeyi, hoooooop oldu sana çocuk
Erkeğin hayattaki en büyük duruşu da yıkıldı yani
Öyle eskisi gibi oturup övünmek yok artık erkeklikte
“Bu çocuğu yapana kadar kaç saat uğraştım biliyor musunuz ? Breh breh Bertolt Brecht”

Ve işin en kötüsü kendileri erkeklik alanımızı işgalle uğraşırken bizi de kendi alanlarına çekmeyi iyi beceriyorlar

“Ay yemek yapan erkeklere bayılırım, çok seksi olurlar”
Haydiiiiiii, seksi olacağım diye gereksiz bir yemek yapma debelenmesi
Hani o duruma getirildik ki “yemekteyiz” programına çıkan erkeklerin alayı birer seks tanrısı olarak posterlerle duvarları süsleyecek
“Ay benim erkeğim bakımlı olmalıdır,kendisine özen göstermelidir”
Vay vay vay. Peelingiydi,manikürüydü,pedikürüydü uğraş dur
“Aman küpe erkeğe yakışır”
Git kulağı da deldir
“Ben erkeğin hassas ruhlu olanını severim”
Hadi bakalım. İşin yoksa git ağlangaç filmleri bul. Öpüşme ve ayrılık sahnelerinde gözlerinden iki damla yaş yeni peeling yaptığın elmacık kemiklerinden solaryumda yaktığın yanaklarına doğru kaysın

Ulan kadın erkekleşirken, erkek ne olduğu belirsiz bir yöne doğru çekiliyor
Ve bir allahın kulu da ortaya çıkıp “nöööölüyö len” demiyor

Eskiden bir Kadirizmimiz vardı iyi kötü
Burcu burcu bilekse bilek, yürekse yürek kokan
O da ortalıklardan kayboldu

Kıldı tüydü derken garip bir cins olduk çıktık nihayetinde

Va tamamen kadınlara yönelik bir konuya da en nihayet balıklama daldık a dostlar

Erkekte dekolte !

Ne bu şimdi ya ?

Bir saattir vicuduma bakıyorum, ulan ben neremi açabilirim diye
Aklıma gömleğin ikinci düğmesinden başka yer gelmedi
Onu açtım
E ortada ne dimdik duran bir meme var, ne de hoş bir meme çatalı
Üç-beş tane tüy bağımsızlıklarını ilan ederek fırlayıverdi dışarı
Onlarında yarısı yaş icabı ağarmış
Ben bile beğenmedim dekoltemi

Başka neremde var gösterecek çatal
Hah
Eğildim şöyle gömleği hafif toplayaraktan yere doğru
Tamirci çatalını gösterdim ufaktan etrafa
Da
Kadınlara dekolte yapalım derken erkek ilgisi yoğun bir akım yakaladım bir anda

Ulan neremi açsam kadınlara hoş bir dekolte yakalayacağım ?
Pantolon fermuarı ?
Yok
Eskiden de kravatımı montun fermuarına sıkıştırırdım,tehlikeli bir dekolte benim için

Bacaklarımı gösterecek bir dekolte ?
O da olmaz
Ağda yaptırmam lazım

Şuydu buydu derken en nihayetinde girdim internete
Gugılladım erkek dekoltesi görsellerini
Ahan da buldum bir sırt dekoltesi

Savulun bre kadınlar
Bundan sonra biz de varız dekolte yarışında

Komik diyeni cırmalarım valla

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Geldim işte

Yok yok
Zeytinden sonra başıma bir şey gelmedi
Tecavüz edildiği ile kaldı
Gerekli yerlere de başvurmadım
Sonuçta tarafımdan yapılmış tahrik de var

Ama en çok ağırıma giden o tecavüzden sonra ne bir mektup,ne bir telefon geldi Zeytin’den

Bir günlük ilişki imişim onun için,bilememişim

Kısmet

15 gündür Tanrının unuttuğu Mersin’de “Kaynana resort hotel” deydim
Her şey dahil
Bu her şeyin içine kaynanam da dahil


Ne bir bilgisayara elim gitti
Ne bir telefona

Çok yorulmuşum

Dinlendim mi ?

Hiç bir şey yapmamama rağmen dinlenemedim

Ruhum yorulmuş

Bir de uykusuzluk bela oldu ki başıma anlatılır gibi değil
Gece ikiden aşağı yatmadan sabahları 06.30 da dikildim kalktım

Her dakika balkondan denize bakıp sigara içtim
Hani deniz insanı sakinleştirirdi ?
Hani huzur verirdi ?

Yokmuş öyle bir şey
YEC in yanına gidip okyanusa karşı puroda içsem gene de geçmeyecekmiş stresim
İnsan sıkıntılarını da beraberinden götürürmüş yabancı yere;Cezmi Ersöz’ün buyurduğu gibi

Sonuçta gittim geldim gene kürkçü dükkanına
Bütün dertler beni beklemiş 15 gün boyunca sıkılmadan

Eh
Hayat benim hayatım
Haliyle dertler, üzüntüler, neşeler de benim

Taşıyacağız bakalım