İçim acıdığı zamanlar da babam geliyor aklıma
Eve geç geldiğim bir akşam bitirdiği rakı şişesinin yanından boş gözlerle bakmıştı yüzüme
Siz hiç eve geldiğinizde babanızın gözlerine hiç bir şey demeden baktınız mı ?
Ya o sizin bakışlarınıza bomboş bir karşılık verdi mi ?
Dakikalarca duraladık karşılıklı
Aslında biliyordum iki dudağının arasındaki sözcükleri
İki kadının arasında kalan bir erkeğin dökemediği iç sancısı
Sessiz sedasız koltuktan sallanarak gidip ikinci şişesini açtı gecenin saat üçünde
Doldurdu kendi kadehini
Gidip ince zarif bir kadeh aldım kendime
Yarısına kadar doldurup üstüne buz attım iki tane
Oldum olası suyla içemem rakıyı
Tadı tuhaf gelir
Buzun erirken bıraktığı su bile bozar tadını
Buz gibi eridi babam yavaşça
Eli titreyerek çekip durdu sigarasından
Nasıl dayanabildiğini düşündüm bir an
Her gün bir şişeden fazla rakı ve iki paket sigara
Nasıl dayanıyorsun baba ?
Çektiğin acı vücuduna çektirdiğinden daha mı fazla ?
Rakıyı kafama dikip biraz daha tırtıkladım şişeden
Hala tek kelime geçmiyor aramızda
Babamla aramızdaki resmiyet hep sessizliği getirirdi yanında
Ama bu akşam ki başka,bambaşka bir şey
Konuşmak isteyip konuşamadığı bir şeyler var dilinin ucunda
Ayağa kalkıyor
Umutsuzca bakıyor yüzüme
Kurtarılmak istediğinin farkındayım
Sihirli bir söz bekliyor benden her şeyi halledecek
Suskun kalıyorum
Verecek yanıtımın olmadığını görünce eliyle omzuma dokunup içeri doğru gidiyor annemin çoktan boş bıraktığı yatağına
Bu imdat çağrısı senden bana miras kalacak biliyorum
Ve benim bu çağrıyı yapabilecek kimsem de kalmadı çevremde
Anneler gününde annemin hazırladığı kahvaltıyı tüketip bir yandan da konuşurken ayrılıklarının 7. senesi olduğunu söyleyiverdi
Pasta alsaydık dedim
Güldü
7 sene olduğuna göre benim anlattığım hadise en az 8-9 senelik
Ama babamın bakışları hala içimde
15 Mayıs 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
31 yorum:
babadan oğula kalan şeyler tuhaf bazen.
üzüldüm, sustum alper.
aynı masada olsak da susardım şimdi.
bazen sessizliğin sesi o kadar çok şey anlatır ki insana..
hele de o sessizlikte kendi suretini gördüyse insan,
daha da ağır gelir..
çünkü o sessizlikte duyarsın esas imdat çığlıklarını..
kulakları sağır eder, başka sesleri duymanı da imkansız hale getirir..
baban sessizliğin çığlığını geç de olsa susturdu..
peki ya sen ne yapacaksın?
yazdıklarını okumayı seviyorum,
sana yorum yazmayıda seviyorum..
burada olduğun sürecede burda olacağım.
imdat etmek istediğinde de ben burada olacam.:)))
ne garip..
genlere işlememiş olması bunun..
bu nedenle artık akomodasyon geçirmemiş olması insanoğlunun..
kızkardeşin olaydı .. o da annenin gözlerindeki sessiz çığlıkları duyardı..
ona da onlar miras kalırdı..
ne garip insanın tüm çok bilmişliği yaşamış ve deneyim hazanmışlığı ile.. gene aynı çığlıkları bastırmaya çalışması..
atalet
okurken sahne gözümün önündeydi..
her ikinize de içim acıdı
nasıl yer ediyor bir laf
bir söz
bir bakış
yıllarda geçse aynı tazelikle yaşıyor insan
diğer taraftan bakılcak olduğu zaman babanı takdir etmek lazım diyorum. düşünsene yıllarca hiç mutlu olmadığı evliliği sürdürüp hayatını yaşamayan bir sürü evli çift var bu ülkede. baban olması gerekeni yapmış bir bakıma... kendi mutluluğunu düşünmüş yani... ama merak ettiğim şey şu; verdiği bu karara değdimi? ikinci tercihiyle mutlumu sahiden?
bu tarz bir mutsuzluğun sana miras kalmasını istemiyorum ben. henüz gençken yapılması gereken neyse onu yapmak lazım diyorum bazen... ne senin mutsuz olman nede birlikte olduğunu mutsuz etmek adına...
Hey gidi...
Bizimkiler de boşanalı 7 yıl oldu. Çok benzer bi sahne yaşadım ben de, o zaman o evde sevdiği ve hala onu seven tek "şey" ben olduğum için o manzara karşısında "Olmadı boşanın. Bu kadar üzülmeye değer mi.." demiştim.
"Ne çabuk büyüdün sen böyle. Annenle boşansak benimle yaşar mısın?" demişti babam da zar zor.
"Hayır, ama boşanın siz yine de." demiştim.
Kangren olan kolu daha fazla yayılmadan kesip attılar. Bu kadar basit.
Kendi düşen kimsenin durumu dramatikleştirmesine izin vermedim hiç bi zaman, kendim bile olsam aynı durumda, vermeyeceğim de. Bu kadar da boyumdan büyük konuştum, gidiyorum.
Kalasınız sağlıcakla:)
ASLI
kalbimiz olmasa hayat ne kolay olurdu diye düşündüm. vicdanımız olmasa...sevgiler, anılar olmasa...
ama Alper ne kadar içimizi acıtsa da o kalp,o vicdan ve o sevgiler güzelleştiriyor hayatı.yazılarından anlıyorum, bunu sen de bilmektesin.:)
bırak arkadaşım. o bakışları miras olarak almayı reddet bence. o mücadele sevgili babanın mücadelesi imiş. ve çok zormuş işi.
imdat çağrısı lafın çok üzdü beni. bazen kahkahayla imdat der insan bazen bakarak. ama şu blogculuktan anladığım bir şey varsa burası imdat demenin en güzel yeri. İllaki karşılık buluyor...
Cidden Aslı ne kadar büyük konuşmuş öyle, ama yorumda değil, ailesi ile konuşurken. Ama büyümüş de büyük konuşmuş, takdir ettim ben.
Alper, sana, yazıya, hallere ise yorumum yoktur. Anlayamadım derinlikler bunlar.
Bizimkiler 36 yıllık evliler. Ve hiç boşanma girişimleri olmadı. Ama bire bir kaldığımızda annem babamı, babam annemi şikayet etmekten hiç yorulmadı. Kendi aralarında da epeyce bi şikayetleşmece oynadılar gençliklerinde. Fakat sanırım bir yere varamayacaklarını anladılar artık. Zira yabancı bir dil öğrenmeye niyetleri yoktu ve Türkçe' deki eleştirmeye yarayan bütün kelimeleri bitirmişlerdi :)
Ben de böyle bir mirasın evladı olarak imdat çağrına nasıl cevap verebilirim bilmiyorum. Bana öğretilen "kulağını tıka, ayaklarını çel gazete oku" felsefesi :)
Eski zamanlardan hiç eskimemiş bir an. Çok etkilendim sevgimle...
zor,
hem de çok...
karşıdaki kişiyi anlayabilmek,
sizi kurtaran hayatla dalga geçebilmeniz,içiniz acısa da...
hişt.
dondurma getirdim sana 8)
dondurma ne alaka dersen?
ne biliyim, insan bunalınca iyi geliyor bazen de.
e bi de, eli boş gelmiyim dedim.
bi de...
iyi misin?
güzel bir hafta olsun sana umarım hersey yolundadır..
bakışlar kazınır yüreğe.. sözler de gönüle..
yaw alper abi be seni mutlu yapalım hiç olmazsa...
işte yine bir değneğim olsun diye geçrdiğim anlardan biri.. iyilikler güzellikler için bir değnek olsaymış.. ütopik ama..olsaymış fena mı olur muş yahu .)
büşra..
Yokluğun ve sessizliğin çok büyük bir boşluk. Haberin olsun....
Alper naber?...yeni yazı bekliyoruz...
Uğrıyayım dedim bi
ama sesseda yok epeydir görüyorum ki..
iyisindir umarım Alper abi..
sevgiler..
büşra..
neredesiniz
diyelim...
yaz tatili
erken mi başladı
desem...
habersiz gitseniz de
çabuk dönerdiniz oysa...
değişiklikler varsa hayatınızda
iyiliklerle olsun dileyelim...
kız güzel mi?
adsıza bak sen espri yapmış kız güzel mi? diye... he evet çok güzelim ne olacak şimdi? :P
alperim natifim artık şu imdat çağrısını yok etsen blogtan diyorum. hayır kıçı kırık bir karikatür koy bari... hala burdayım takip ediyorum manasına... su serp len yüreğimize ne böyle merakta bırakıyorsun ki bizi? zorlamı getirtcen beni ankaraya he! bakınız çok pis tehdit ediyorum :P ama sevgimden valla :P
mucuksss
yok yok alperin pc çöktü net hayatı sekteye uğradı..
değil mi alper..
where is the alper???
E merak ediyoruz ama nerelerdesin ?
yaramaz bir durum yoktur umarım..
who is the alper?
:) ehi
e ama kabak tabı verdi artık natifcan!
bi ses ver..
bi aluuvvv deee...
de..
göynümüzün ferahlasın di mi? :)
tam bir üste duran kardişe sonuna kadar katıldığımı belirtirken, bir yandan da "len ben bu yorumu yazıp yayınlayana kadar benden önce biri yorum yazıverip de oya ile aramıza girer mi" endişesi taşıdığımı belirtir, o vakit elalemin abuk subuk yorumuna katılıyormuş gibi bir görüntü oluşturmak istemediğimden fazlaca uzamış bu yorumu bir çırpıda yollarım.
8)
merhaba..
yeni adres
" hayatgibi.blogspot.com "
yavaş yavaş taşınıyorum ama yeni yazı girildi..
eski yazıları da toparlayacağım zamanla..
bekliyorum ama..
likelife..
Döndüğümde her şeyi, herkesi yerli yerinde bulamayınca pek bir huzursuz oluyorum. Endişe de duyuyorum. Özlüyorum da..
Biraz uzun sürmedi mi bu ayrılık??
Çığlıklar atarken sesin mi kısıldı yoksa:((
Sevgiler
sizin yazılarınız çok düşündürücü unuttuklarımı hatırlatıyor sağol güzel gözlü
Nerdesin Alper ya seni ve yazılarını özledim...
30 yorum hepsini okudum birer ,birer ,en çok türkçeyi tüketen aile çok hoştu aynı şeyleri bizde yapıyoruz torunum anane saydım 9 kere aptall dedin dedi yok demedim dedim kime dedimki herkese dedin dedi ...dedim dedim ne edcen ya..ölen eşi cami avlusunda bayanda başındaymış minareden ona bakan müezzin bağırmış kadına kadun kadun söle gocanın adunu selaya katayım cemaat gelsin kimse yok demiş kadın kaldırmış başını haçan geçinmeye gönüm yok idi adunu üğrenmedim demiş bazı zamanlarda rahat hoyrat umarsız olmak lazım alpernatif ..al.per.na.tif..duyu.yon.mu.beni.. .hemşehrim bana kendi şivemizle şöyle demişti ...insan gucu bazı şeylere yetmeye gızım yetmeye..bende derimki..ya.,, yetecek ya yetecek..devam ederken haziran ayı böyle aylar yıllar geçecek...safranbolulu adsız
Yorum Gönder